Skip to main content

Okul Fobisi – Okul Korkusu

ÖZET

Okul fobisi, çocukların okula gitmek istememesi, okula gittiği takdirde derslere devam etmekte güçlük çekerek okuldan ayrılmak istemesini tanımlamaktadır. Okul fobisi patolojik bir durum olarak ele alınmamakla birlikte pek çok psikopatolojinin sinyalini vermektedir. Okul korkusunun sebepleri arasındaki en önemli faktörün anne ile çocuğun bağlanma ilişkisi olduğu araştırılmıştır. Aile yapısı okul fobisini etkilemekte, okul korkusu olan çocukların aile bireylerinin birbirine çok bağlı olduğu görülmektedir. Okul fobisi olan çocuklarda büyük oranda ayrılma kaygısı bozukluğuna rastlanmaktadır. Aileler, çocuklarını desteklemeli, çocuklarıyla onların korkuları üzerine işbirliği yapmalıdır.

 

GİRİŞ

Okula başlamak bazı çocuklar için sancılı bir dönemin habercisidir. Çocuk, okula gitmek istemez ya da çeşitli sebeplerle okula gitmeyi ertelemek için çaba gösterir. Okul, onun korkusu haline gelmiştir. Henüz Psikiyatrik Hastalıkların Tanımsal El Kitabı’na (DSM-4) girmemiş olan “okul korkusu” bir çok psikopatolojinin ön belirtisi olması sebebiyle dikkat çekmektedir. Öyle ki, Jung (1913), tarafından tanımlanan “okul korkusu”, duygudurum bozukluklarının erken bir işareti olarak görülmeye başlanmıştır .“Okul fobisi” tanımı ise Johnson ve arkadaşları tarafindan ortaya konmuştur (Soysal & Bodur, 2004). Okul fobisi, okula devam etmede veya bir okul günü boyunca okulda kalmada çocuktan kaynaklanan güçlükleri içermektedir. Bu sorun çocuğun okula gitmeyi reddetmesini, okula gitmesi ancak daha sonra derslere devam etmeyip okuldan ayrılmasını, okul günlerinde psikosomatik yakınmalar veya öfke patlamaları gibi davranış sorunlarının olmasını, okula gitmek yerine bakım verenleriyle evde kalmayı tercih etmesini de içerir (Özcan & Aysev, 2009). Uzun süren durumlarda çocuklar akademik başarısızlığa, arkadaş yoksunluğuna, aile içi çatışma ortamına ve psikopatolojik hastalıkların gelişmesine maruz kalmaktadır (Tyrrell, 2005).

Okul korkusunun sebepleri araştırıldığında, anne ve bebek arasında kurulan bağlanma şeklinin ne derece sağlıklı olduğu ile ilişkilendirildiği görülmektedir. Bu durum, gereksinimlerin yoğunluğunun değişmesi ve ön plana çıkan gereksinimlerin anne tarafından fark edilmesiyle bağlantılıdır. Anne, çocuğun açlık gibi birincil ihtiyaçlarının yanı sıra çocuğun korkusunu azaltmaya yönelik yeteneği ile bağ kurmaktadır. Piaget’in 2-7 yaş arasındaki dönemine göre, kaçma, kaçınma ve korku davaranışları bu dönemde öğrenilmekte ve ayrılma korkusu daha belirgin hale gelmektedir. Ayrılma korkusunun sebebinin genellikle çocuk değil anne olduğu düşünülmektedir. Annenin okula gidince bütün gün çocuğunu bekleyeceğiti iletmesi, bunu yaparken çocuğunu özleyeceğini belirtmesi dolaylı yoldan çocuğa okula başladığında annesine ihanet ediyormuş hissi vermektedir (Soysal & Bodur, 2004).Yapılan bir araştırmada, okul fobisi olan çocukların başvuru şikayetlerine bakıldığında dikkati çeken belirgin bulgular sırası ile okula gitmek istememe % 80, anne ile okula gitmek isteme % 50, anneye aşırı düşkünlük %25, annenin ölümünden korkma % 15 olarak bulunmuştur (Yurtbay,1997).

Okul korkusu yaşayan çocukların aile yapıları incelendiğinde ise aile bireylerinin birbirine çok bağlı ya da bağımlı olduğu görülmüştür (Soysal & Bodur, 2004). Evdeki çatışmalı ortam, annenin küçük kardeş ile daha çok ilgileneceği düşüncesi çocuğun okula adapte olamamasına ve aklının evde kalmasına yol açabilir (Soysal & Bodur, 2004). Bowlby (1973), çocukların okuldan korkmaktan ziyade bağlı oldukları figürün yokluğu ve kaybından veya guven duyduklari ortamdan uzak kalmaktan korktuklarını belirtmiştir.

 

Bir başka araştırma ise okul fobisi olan çocukların %76’sında ayrılık kaygısı bozukluğu (AKB) görüldüğü belirlenmiştir (Özcan & Aysev, 2009). Ayrilma anksiyetesi bozukluğu (AAB) yaşayan çocukların annelerinde ise anksiyete bozuklukları ve depresif bozukluklar sık görülmektedir (Masi ve ark. 2001). Yapılan başka bir araştırmada ise hem okul fobisi olan çocuklarda hem de annelerinde depresif belirtiler saptanmıştır (Yurtbay,1991). Okul öncesi çocuklar üzerinde yapılmış bir araştırmada ayrılma anksiyetesi bozukluğu (AAB) tanısı almış çocukların annelerinin mizaç özellikleri incelenmiştir. Araştirmaya alınan çocukların annelerinin depresif, siklotimik, irritabl ve anksiyöz mizaç puanlarının kontrol grubundan yüksek olduğu bulunmuştur (Erermiş ve ark. 2009). Annenin mizaç özelliklerine bağlı olarak çocukla kurduğu ilişkide karamsar, kötümser, güvensiz, şüpheci, huzursuz ve yetersizlik duyguları içinde olmasının hem bağlanma sürecini olumsuz etkileyebileceği, hem de özdeşim nesnesi olarak çocuğa olumsuz bir örnek olabileceği düşünülmüştür (Erermiş ve ark. 2009). Son yıllarda yapılan araştırmalara göre; hem çocuğun hem de ebeveynin mizaç özellikleri, birbirleriyle ilişkilerini etkilemektedir (Wamboldt & Wamboldt, 2000).

 

SONUÇ

Okul fobisi ve okul korkusuyla baş etmede aileler çocukların okula gitmesi konusunda tutarlı davranmalıdır ve çocuğun okula bir an önce geri dönmesi teşvik edilmelidir. (Soysal & Bodur, 2004). Çocuğun okula gitmediği için suçlanmaması, korku ve endişeleri hakkında konuşulması gerekmektedir. Bu sorunun geçiçi olduğunu ve bu durumun kolayca halledebileceği konusunda çocukların rahatlatılması da faydalı olacaktır. Ayrıca, çocuğun sınıf öğretmeninden de gözlem ve düşüncelerini öğrenmek önemlidir (Soysal & Bodur, 2004). Okul korkuları uygun ebeveyn tutumları ve okulun desteği ile ortadan kaldırılmaktadır (Bernstein ve ark. 1990).

 

KAYNAKLAR

 

Erermiş, S., Bellibaş, E., Özbaran B., Demiral, Büküşoğlu, N., Altıntoprak, E., Bildik, T., &   Korkmaz,Çetin, S. (2009). Ayrılma anksiyetesi bozukluğu olan okul öncesi yaş grubu

çocuklarının annelerinin mizaç özellikleri. Türk Psikiyatri Dergisi,20(1), 14-21.

Özcan, Ö., & Aysev, A. (2009). Okul fobisi olan çocuklarda ruhsal bozuklukların sıklığının        araştırılması. İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, 16(1), 13-17.

Soysal, Ş., & Bodur, Ş. (2004). Bir büyüme masalı: Okul korkusu. Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi,                                                          13(6), 234.

Tyrrell, M. (2005). School phobia. The Journal of School Nursing, 21(3).

Yurtbay, T. (1997). Okul fobisi vakalarında depresif belirti incelemesi. Düşünen Adam, 10(3), 40-47.

Leave a Reply